ESCİTY

Eskişehir

Eskişehir'in Tarihçesi
Eskişehir, Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesinde bulunan aynı adlı ilin merkezidir. Ortasından Porsuk Çayı geçen şehir, Osmangazi Üniversitesi ve Anadolu Üniversitesi nedeniyle bir öğrenci kenti görünümündedir. 2000 yılında yapılan genel nüfus sayımlarına il merkezinin toplam nüfusu 557.028'dir.

Met helvası, çiğ böreği (kırım tatar mutfağından) ve lületaşı ile meşhurdur. Türkiye'de yalnız Eskişehir'de çıkarıldığı için Eskişehir taşı olarak da geçer. Sadece Eskişehir ve Sivrihisar dolylarında yetişen çoban köpeği olan Akbaş köpeği ile de meşhurdur.

İl merkezi kuzeyinde Mihalgazi, Sarıcakaya ve Ankara il, doğusunda Alpu, güneyinde Mahmudiye, Seyitgazi ve Afyon il, batısında ise İnönü ve Kütahya il sınırları ile çevrilidir.

Türk Silahlı Kuvvetleri Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı 1. Hava Üssü ve 1. Hava İkmal ve Bakım Merkez Komutanlığı da Eskişehir'de bulunmaktadır.

Tarihi

İlkçağ'dan 11.yy'a kadar Şehrin önemli simgelerinden YazılıkayaHititler, M.Ö. 14. yüzyılda Eskişehir merkezli büyük bir devlet kurmuşlardır. M.Ö. 12. yüzyılda Frigya Kralı, 600 yıl süren hükümdarlığını ilan etmiştir.[3] Çeşitli kazılarda ele geçen buluntular yöre tarihinin Katolik Çağ'a uzandığını gösterir. Bilinen en eski yerleşme il merkezinin kuzey batısındaki Demircihöyük'tür. Buluntular Demircihöyük'ün Katolik Çağ'da Balkan ve Anadolu kültürlerinin kesiştiği bir noktada bulunduğunu ortaya koymaktadır. Midas Kenti kazılarında ele geçirilen buluntular ise İlk Tunç Çağı'na tarihlenmektedir. Hititlerin pek etkili olamadığı bölgede M.Ö. 7. yüzyılda Kimmer ve İskit saldırıları sonucu yıkıldı. Lidya Krallığı'nın ardından sırasıyla Pers, Makedonya, ve Selevkos yönetiminde kalan yöre M.Ö. 3. yüzyıl sonunda Galatların yönetine girdi. M.Ö. 2. yüzyılda Bergama Krallığı'nın (Pergamon) kısa süreli egemenliğinden sonra, Galatlar Roma desteğiyle yörede yeniden devlet kurdu. Bunu Roma ve Bizans egemenliği izledi. M.S. 8. yüzyılda yöreyi ele geçiren ve Dorylaion'a Duruliya, Düriliya ya da Druliya adını veren Arapların yönetimi uzun sürmedi. Yeniden Bizans egemeliğine giren Dorylaion 1074'te Selçuklular'ın eline geçti.

Eskişehir'de yer alan antik kentler şunlardır:Pessinus (Ballıhisar), Midas (Yazılıkaya), Dorylaion (Şarhöyük, Eskişehir), Han'daki Antik Harabeler, Justinianapolis (Sivrihisar), Nacolea (Seyitgazi) Eoudoxias


Osmanlı Dönemi


1289'da Anadolu Selçukluları Eskişehir'i Osman Gazi'ye verdi. Orhan Gazi döneminde Karamanlıların eline geçen Eskişehir'i, 1. Murad yeniden Osmanlı topraklarına kattı.

Fatih'in ilk zamanlarına kadar şehir Ankara Beyliği'ne bağlı olarak kalmıştır. 1451 yılından sonra Kütahya'nın Beylerbeylik haline gelmesi üzerine Anadolu İdari Teşkilatında değişiklik olmuş, bu arada Ankara'ya bağlı bulunan Eskişehir, Kütahya Beylerbeyliği'ne bağlanmıştır.kaynak

Kent 1601'de bir süre Celali Deli Hasan ve yandaşlarının eline geçti. Hüdavendigâr (Bursa) Vilayetinin Kütahya Sancağına bağlı bir kaza olan Eskişehir'e demiryolu 1890'da ulaştı. Eskişehir Belediyesi'nin kuruluş tarihi 1854'tür. 19. yüzyıl boyunca yöreye Kafkasya, Kırım, Romanya ve Bulgaristan'dan gelen göçmenler yerleştirildi


Kurtuluş Savaşı Dönemi
Atatürk'ün Eskişehir'e gelişi.Yunan - Batı Cephesi
1. İnönü - 2. İnönü - Kütahya-Eskişehir - Sakarya - Büyük Taaruz
Eskişehir'de Kurtuluş Savaşı'nın 5 önemli meydan muharebesinin üçü geçmiştir. Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğindeki Kurtuluş Savaşı'nın önemli muharebelerinden biri olan I.İnönü Savaşı Eskişehir topraklarında kazanılmıştır. Eskişehir, Ulusal Kurtuluş Savaşının kilit nok*talarından birini oluşturduğundan, savaşta maddi ve manevi olarak çok yıpranmıştır.

I. Dünya Savaşı sonrasında demiryolu hattını denetlemek amacıyla 23 Ocak 1919'da Eskişehir İstasyonunu işgal eden İngiliz Kuvvetleri, 20 Mart 1920'de Kuvay-ı Milliye'nin baskısıyla işgale son verdi. 20 Temmuz 1921'de Yunanların işgal ettiği Eskişehir bir süre Yunan ordularının karargâhı oldu. Kurtuluş Savaşı'nın son aşaması olan Büyük Taarruz sonrasında 2 Eylül 1922'de kurtarıldığında yıkıntı hâlinde harap bir kasabaydı.Kurtuluştan sonra geriye yanmış, yıkılmış bir kent kalmış, ancak yöneti*cilerin ve halkın kenti yeniden canlandırma azmi yok olmamıştır. Mustafa Kemal Atatürk, 15 Ocak 1923'te Hükûmet Konağında yaptığı konuşmada vurguladığı gibi Eskişehir, zaferin kazanılmasında büyük katkı yapmıştır. Mustafa Kemal Paşa, bu nedenle kentin imarıyla yakından ilgilenmiştir. Cumhuriyet döneminde yapılan yatırımlarla kısa zamanda modern bir kent yaratılmaya çalışılmıştır.


21 Haziran 1920 günü saat 11:00'de Millî Savunma Bakanı Fevzi Çakmak Paşa ve Genelkurmay Başkanı Albay İsmet İnönü ile tren istasyonuna gelmiştir.[9] Yunan taarruzunun aldığı vaziyeti, sınıf arkadaşı ve Batı Cephesi Komutanı Ali Fuat Cebesoy ile burada görüşmüştür. Aynı gece de Ankara’ya hareket etmiştirler.

Atatürk'ün 15 Ocak 1923'de Eskişehir hakkındaki sözü:


“ Eskişehir'i ve Eskişehirlileri çok iyi tanırım. Millî Mücadele yıllarında büyük vatanseverlik ve üstün bir cesaretle mücadelemizin daima yanında olmuş, bu mücadeleye çok geniş yardımlarda bulunmuşlardır ”


.

Eskişehir depremi

20 Şubat 1956'da Eskişehir'de oluşan şiddetli yersarsıntısıdır. Şiddeti Richter ölçeğine göre 6,0 olan bu depremde, 1.379 bina ağır, 1.486 bina orta, 9.862 bina da hafif derecede hasar görmüştür. Bir kişinin öldüğü depremde 19 kişi de yaralanmıştır. Konumu 39° 89' kuzey enlemi ve 30° 49' doğu boylamı, odak derinliği yaklaşık 40 km olan depremin etkilediği alan 350.000 km² olarak hesaplanmıştır. Deprem alanı çeşitli doğrultularda Edirne, İzmir, Konya ve Zonguldak illerine kadar yayılmıştır. Depremin dışmerkezinin bulunduğu bölge yerleşim merkezi olmadığı için can kaybı fazla olmamıştır. Eskişehir depreminin oluştuğu bölge 3. derecede tehlikeli deprem bölgesidir.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol